Buradasınız :  Yazarlar/ Tasavvuf Ehlinin Ahlâk Anlayışı
Kategori:
Yazarlar
26085 kez Okunmuş



Tasavvuf Ehlinin Ahlâk Anlayışı

Sûfiyye (Tasavvuf Ehli) Resûlullah’a (s.a.v.) uyma noktasında insanların önde gelenlerinden olduğu için onun sünnetini ihyaya en lâyık olanlardır. Resûlullah’ın (s.a.v.) ahlâkıyla ahlaklanmak, ona uymanın ve onun sünnetini ihyâ etmenin en güzel yoludur. Nitekim şeyh ve âlim, Şeyhü’l-İslâm lâkabıyla mâruf, Ziyâuddin Ebû Ahmed Abdulvahhâb b. Ali bize, Enes b. Mâlik’den (r.a.) rivayet edilen bir hadis-i şerifi şöyle haber vermiştir: Enes (r.a.) diyor ki: Resûlullah (s.a.v.) bana: “Oğulcağızım, sen kalbinde hiç kimseye karşı kin ve düşmanlık beslemeden bulunmaya güç yetirebildiğin sürece öyle yapmaya devam et”, buyurdu ve ekledi: “Oğlum, bu benim sünnetimdir. Benim sünnetimi ihyâ eden beni ihyâ etmiş sayılır. Beni ihyâ eden de cennette benimle beraberdir.” [1]

 

Sûfiler, Resûlullah’ın (s.a.v.) sünnetini ihyâ etmişlerdir. Çünkü sûfiler, başlangıçta Resûlullah’ın (s.a.v.) sözlerini, yolu yarılayınca da vukuf kesb ederek onun fiillerini ihyâ ederler. Hâl-i nihâyetlerinde (hallerinin sonuna doğru) ise onun ahlâkıyla ahlaklanmanın semeresine erişirler.  Ahlâkın güzelleşmesi ancak nefis tezkiyesi sayesinde olur. Tezkiyenin yolu Şer-i şerife (İslam ahkâmına) boyun eğmekten geçer. Nitekim Allah Teâlâ, Nebîsi (s.a.v.) için “Sen büyük bir ahlâk üzeresin”[2] buyurmuştur. Çünkü o, insanların en şerefli olanı, insanlar içinde nefsi en iyi tezkiye edilmiş ve en güzel ahlâka erişmiş bulunanıdır.

 

Mücâhid (rah.), “Büyük ahlâktan maksad, büyük dindir. Zira din, âmâl-i sâlihanın (salih amellerin) ve güzel ahlâkın mecmuûdur (bir araya toplanmış halidir)” der. Hz. Aişe’ye (r.anha) Resûlullah’ın (s.a.v) ahlâkı sorulduğunda o: “Onun ahlâkı Kurân’dı” demiştir.[3] Katâde (rah.), “Çünkü Resûlullah (s.a.v.) Allah’ın emrine sarılır, nehyinden sakınırdı” demiştir.

 

Nefisler, kendilerinin ihtiyaç duyduğu ve ayrılmaz parçaları olan bir tabiat ve karakter üzere yaratılmışlardır. İnsan topraktan yaratıldığı için karakterinde, hilkatindeki toprak miktarı türâbî (toprakla alakalı) özellik, toprağı su ile yoğrulup yaratıldığı için tabiatında mâî (suyla alakalı) hususiyet vardır. Aynı şekilde mayasındaki şekillenmiş balçık[4] ve ateşte pişmiş çamur gibi temel unsurlar, onun hayvânî, saldırgan ve şeytânî sıfatlarını oluşturmuştur. İnsandaki şeytânî sıfata işaret, Allah Teâlâ’nın “insanı ateşte pişmiş çamurdan yarattı”[5] ayet-i kerimesidir. Bu ayetle insanın çamurunun çanak çömlek gibi ateşte pişirildiği haber verilmektedir. “(O Allah ki), cinleri dumansız hâlis ateşten yarattı”[6], ayet-i kerimesiyle de cin ve şeytanın aslının ateş olduğu belirtilmektedir.

 

Sühreverdi, Avârifü’l-Meârif, sf.287-288

 

___________________________________________


[1] Bk. Tirmizî, İlim, 16; İbn Mâce, Mukaddime, 15

[2] Kalem Suresi, 68/ 4

[3] Müslim, Mesâcid, 267; Ebû Dâvûd, Edeb, 1; Ahmed b. Hanbel; III. 270.

[4] Rahman,55/ 24

[5] Rahman, 55/14

[6] Rahman, 55/15 



Tüm Yazarlar
4
7
2
29
2
1
4
1
1
3
1
2

13 Kişi Beğendi

Yazarın Son Yazıları

24.5.2013 16:54:22
17.6.2013 19:28:18
25.6.2013 10:43:33
25.6.2013 18:41:07
27.6.2013 12:29:33
28.6.2013 12:26:42
28.6.2013 16:20:53
15.7.2013 14:26:56
17.7.2013 12:28:32
23.7.2013 13:23:19
2.8.2013 19:06:41
2.8.2013 19:15:52
19.8.2013 14:37:09
20.8.2013 11:46:44
20.8.2013 12:11:07
20.8.2013 12:24:36
20.8.2013 13:12:19
20.8.2013 13:17:19
20.8.2013 13:30:21
21.8.2013 11:19:59
21.8.2013 15:02:19
21.8.2013 15:15:24
21.8.2013 15:36:50
21.8.2013 15:43:43
21.8.2013 15:47:36
24.8.2013 14:31:43
31.8.2013 14:12:04
31.8.2013 14:35:10
31.8.2013 14:45:31
2.9.2013 11:19:38
1.10.2013 12:12:45
8.10.2013 10:49:29
9.10.2013 11:44:04
22.10.2013 11:07:01
23.10.2013 10:43:39
1.11.2013 11:29:39
6.11.2013 11:08:14
8.11.2013 15:06:18
18.11.2013 11:03:23
4.12.2013 16:22:00
13.12.2013 19:10:37
26.12.2013 18:31:46
26.12.2013 19:25:43
9.1.2014 11:54:21
22.1.2014 13:11:21
22.2.2014 13:53:50
26.2.2014 13:05:04
19.3.2014 12:48:02
25.3.2014 14:17:01
25.3.2014 17:27:48
25.3.2014 17:29:18
25.3.2014 17:56:20
2.4.2014 12:12:21
12.4.2014 10:37:41
15.4.2014 16:56:52
22.4.2014 14:11:09
29.4.2014 11:35:38
5.5.2014 10:20:47
12.5.2014 14:41:09
20.5.2014 14:37:21
4.6.2014 10:00:49
17.6.2014 10:39:34
15.7.2014 18:30:00
25.8.2014 11:34:37
8.9.2014 11:34:00
10.9.2014 17:23:52
15.10.2014 16:26:52
20.10.2014 14:54:30
4.12.2014 16:22:50
24.12.2014 12:16:38
10.1.2015 11:09:56
28.1.2015 12:25:18
10.2.2015 12:27:33
23.3.2017 12:19:25
5.5.2017 15:53:00
25.5.2017 15:10:00
28.1.2020 18:46:14
20.7.2020 12:36:28
30.7.2020 12:02:24
30.7.2020 12:34:34
5.8.2020 12:26:31
8.8.2020 12:29:05
4.9.2020 15:23:29
9.9.2020 12:12:05
12.9.2020 16:26:39
15.9.2020 12:11:18
23.9.2020 11:27:40
29.9.2020 13:42:26
4.10.2020 13:15:30
11.10.2020 13:30:37
25.10.2020 13:30:10
1.11.2020 17:30:20
4.11.2020 13:03:31
21.11.2020 13:08:59
9.12.2020 15:49:45
26.12.2020 18:57:11
23.1.2021 19:24:10
7.2.2021 18:22:00
14.3.2021 20:59:39
5.4.2021 12:30:13
17.4.2021 15:20:13
24.5.2021 12:57:05
7.1.2022 19:05:03
7.1.2022 19:30:08
1.5.2022 12:43:08
1.5.2022 12:58:22
1.5.2022 13:05:30